YENİ KORONAVİRÜS (COVID-19) SALGINININ PARA ALIŞKANLIKLARIMIZDA YARATABİLECEĞİ DEĞİŞİKLİKLER

Yeni tip koronavirüsün Çin’in Wuhan kentinde görülmesiyle birlikte tüm dünyaya sıçraması çok kısa sürede gerçekleşti. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük, ateş ve nefes güçlüğü gibi belirtilere sahip olan hastalık ilk etapta devletler ve insanlar tarafından ciddiye alınmasa da sonraki süreçte bir panik havasına neden oldu. Türkiye’de de ilk vakanın görülmesiyle birlikte insanların marketlere ve çoğunlukla temizlik ve kuru gıda ürünlerine akın etmesi ekranlarımıza yansıdı.

Yeni tip koronavirüsün bulaşıcılığının yüksek olması ve en büyük taşıyıcının insan olması alışveriş ve tüketim araçlarımızın değişmesine yol açtı. Mağazalardaki insan topluluklarına girerek virüs kapma riskini artırmak istemeyen insanlar alışverişlerinde e-ticareti tercih ettiler. Zincir mağazaları ve online satış ortamı bulunan büyük bir gıda perakende firmasının paylaştığı verilere göre, sanal mağazalarda 11 ile 15 Mart 2020 tarihleri arasında alınan siparişlerde bir önceki haftanın aynı dönemine göre yüzde 80’lik bir artış yaşandı. En çok büyüme gösteren reyonlar ise kuru gıda, kasap, temizlik malzemeleri, meyve-sebze, self servis, kişisel bakım ve hijyene yönelik ürünler olurken, bazı kalemlerin satış hacminde yüzde 300’e varan büyümeler olduğu görüldü.

COVID-19 sadece tüketim tercihlerimizi değil ödeme tercihlerimizi de değiştireceğe benziyor. Uzmanlar her ne kadar virüsün kağıt parayla bulaşma ihtimalinin düşük olduğunu söylese de insanlar önlem olarak kağıt ve madeni para kullanımını azaltmış durumda. Çin geçtiğimiz günlerde salgının yayılma riskine karşılık tedavüldeki kağıt paraları sterilize etme ve bir süre karantinaya alma yoluna gitti. Amerikan Merkez Bankası Fed de Çin’den gelen paraları kontrol ettikten sonra piyasaya sürme kararı aldı. Tüm bu gelişmeler gelecekte banknot veya madeni para kullanma ihtimalimizi oldukça azaltıyor. Zaten halihazırda para akışımızın içerisinde mobil cüzdan, mobil ödeme, sanal para / kripto para gibi işlemler mevcut. Elinize hiçbir şekilde banknot geçmeden telefonunuzla her ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Telefon operatörlerinin veya bankaların oluşturduğu uygulamalarda kendinize sanal bir cüzdan yaratıp, yarattığınız cüzdanlarla telefonunuzun NFC özelliği veya karekod taratma işlemiyle hiçbir tuşa temas etmeden ödemenizi gerçekleştirebilirsiniz. İnternet üzerinden yapacağınız beş dakikalık bir işlemle kendinize bir sanal kart yaratıp, tüm online alışverişlerinizi bu kart üzerinden yapabilirsiniz. Petrol istasyonunda aracınıza yakıt alıp arabadan dahi inmeden uygulama üzerinden ödemenizi yapabilirsiniz. Soluklanmak için girdiğiniz bir kahve zincirinde uygulamasına tanıttığınız kartlar üzerinden alışverişinizi gerçekleştirebilirsiniz. Bu saydığım tüm işlemler ve çok daha fazlası aslında reel olarak elimizde tutabildiğimiz bir paraya ihtiyacımızın olmadığını gösteriyor. Bu süreç doğrultusunda Endüstri 4.0’ın bir parçası olarak görülen sanal paraların salgının yarattığı etkiler neticesinde beklenenden erken yayılmasını rahatlıkla öngörebiliriz.

Medyada yayınlanan haber programlarından gördüğümüz üzere sanal paraların dillendirilmesiyle birlikte kamuoyunda bir fikir ayrılığı da yaşanıyor. Paranın bir devletin bağımsızlığının sembolü olduğu, bu yüzden kaldırılamayacağı yönünde söylemler mevcut. Öncelikle zaten paranın kalkması söz konusu değil. Ayrıca sanal paralar yine kamu otoritesi tarafından üretildiği taktirde herhangi bir bağımlılık problemi yaşanmayacaktır. Devletlerin bağımsızlığı da bir kağıt parçasına indirgenecek kadar basit değildir. Bu eleştirileri yapanlar bu sistemin devlete kazandıracağı avantajları göz ardı etmemelidir. Kamu otoriteleri kendi sanal paralarını üreterek hem vatandaşlarının kaynağı belli olmayan ve takip edilemeyen kripto paralardan uzak durmasını sağlayabilir hem de paranın elden dolaşımı ile yaratılan kayıt dışı ekonomiyi kontrol ederek vergi kaçakçılığını önleyebilir.

Geçmişte Veba gibi salgınların ekonomi üzerindeki etkisi istihdam ve işgücü bedeliyle sınırlıyken günümüzde şartların ve değişkenlerin farklılaşmasıyla birçok unsur hayatımızda radikal değişiklikler yaratabiliyor.

KAYNAKÇA:

  • GENÇ Ö., 2011, KARA ÖLÜM: 1348 VEBA SALGINI VE ORTAÇAĞ AVRUPASI’NA ETKİLERİ
  • ÖZDEN K., ÖZMAT M., 2014, SALGIN VE KENT: 1347 VEBA SALGINININ AVRUPA’DA SOSYAL, POLİTİK VE EKONOMİK SONUÇLARI
  • ACEMOĞLU D., ROBİNSON J.A., 2012, ULUSLARIN DÜŞÜŞÜ

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/cinde-kovid-19-ile-mucadelede-banknotlar-dezenfekte-ediliyor/1735693

Reklam