Milli İktisat Okulu

“ Biz iktisat meslekleri tarihinde mevcut mekteplerden hiç birine mensub değiliz. Ne ( Bırakınız, geçsinler, bırakınız yapsınlar ) mektebine, ne de sosyalist komünist , etatist veya himaye mekteblerinden değiliz” ….”zikrettiğim mekteplerden hiç birine mensub olmamakla beraber memleketimizin ihtiyacına göre bunlardan istifade etmeyi de ihmal etmeyeceğiz’”

-Mahmut Esat Bozkurt, İzmir İktisat Kongresi-

     Milli İktisat Okulu kavramının miladı Osmanlının İttihat ve Terakki dönemi olmakla birlikte uygulanmasının planlandığı asıl dönem Cumhuriyetin ilk yıllarıdır.

Okumaya devam et “Milli İktisat Okulu”
Reklam

Protestan Ahlâkı ve Kapitalizmin Ruhu

Protestan Ahlâkı

Bugün Protestanların sermaye sahipleri arasındaki oranı, onların büyük modern sınai ve ticari işletmelerin üst düzey çalışanları ve yöneticileri arasındaki yüzdeleri, toplam nüfusa göre hayli yüksektir ve bu da kısmen tarihsel temellere dayandırılabilir. Bu tarihsel temeller uzak geçmişte yatmaktadır.

Mezhep mensubiyeti bu noktada ekonomik olguların nedeni olarak değil, bu olguların bir ölçüde sonucu olarak ortaya çıkar. Sözü edilen ekonomik işlevlere katılım, sermaye sahipliğini, pahalı eğitimi ve çoğunlukla da her ikisini gerektirir. Bugün bu katılım miras kalan zenginliğe ya da varlıklı olmaya bağlıdır. Almanya’nın zengin şehirlerinin çoğu 16. yy’ da Protestanlığa dönmüştü.

Bu durum karşısında şu soru ortaya çıkar:

Ekonomik olarak en gelişmiş bölgelerin, kilise devrimine büyük bir yatkınlık taşımalarının sebebi neydi?

Max Weber
Okumaya devam et “Protestan Ahlâkı ve Kapitalizmin Ruhu”

Adam Smith Kimdir?

İktisatçılar birbirlerinin görüşlerini kabul etmeme konusunda pek ünlüdürler ama hiç olmazsa bir konuda yaygın bir fikir birliği vardır: Eğer ekonominin babası diye biri varsa, o da Adam Smith‘tir.

Okumaya devam et “Adam Smith Kimdir?”

Nöroekonomiye İlişkin

İktisat modellemelerine basitlik ve işlerlik sağlanması için iktisatçılar özellikle ana akım iktisatçıları tarafından iktisat biliminde bazı kavram ve varsayımlar geliştirilmiştir. Bu varsayımlardan en başta geleni, birey ya da kuruluş şeklinde ekonomide varlık gösteren ekonomik birimler; tüketiciler için fayda üreticiler için kâr maksimizasyonu amaçlayan, risk ve dalgalanmaları göz önünde bulundurup buna göre bir ekonomik davranış belirleyen ve dolayısıyla rasyonel davranması beklenen karar alıcılardır.

Okumaya devam et “Nöroekonomiye İlişkin”

John Calvin ve Kalvinizm

Martin Luther’in fikirlerini benimsediği için Paristen ayrılmak zorunda kalan reformcu din adamı Jean Calvin’in (1509-1563) din anlayışı ile inanç çizgisi çerçevesinde ortaya çıkan ve Protestanlığın ikinci ekolü olan Kalvinizm, Hristiyanlığın başlangıçtaki haline, özüne dönmesi gerektiğini savunur.

Okumaya devam et “John Calvin ve Kalvinizm”

Tarımsal Sistemin Aracı Sorunu

Türkiye’de de son dönemde patates, soğan fiyatlarında fahiş bir artışın yaşanması gıda fiyatlarındaki dalgalanmaları ve bunun sebeplerini tekrar gündeme getirdi. Ülkemizde gıda mamullerinde dönem dönem fiyat artışı görülmekte ve enflasyondaki artışın sebebini genelde bu kalem oluşturmaktadır. Peki ya geçmişten bugüne tarım kültürüne sahip olan, verimli tarım arazileri bulunan Türkiye’nin başı neden gıda fiyatlarıyla dertte?

Okumaya devam et “Tarımsal Sistemin Aracı Sorunu”

Sir Isaac Newton, Tarihteki İlk Hisse Senedi Balonunda Nasıl Battı?

”Gök cisimlerinin hareketlerini hesaplayabiliyorum ama insanların deliliğini hesaplayamıyorum.”

Newton’un bu sözü söylemesinin sebebi söylentilere kulak verip büyük bir balonda, büyük paralar kaybetmesinden ileri geliyordu. Kendi ifadesinde ”halkın deliliği” demiş olsa da kendisi de o kitleye dahildi. Bu sözün, Benjamin Graham’ın ”Akıllı Yatırımcı” isimli kitabında Newton tarafından söylendiği rivayet edilir. İfade gerçekten Newton’a aitse, anlaşılan o da bu hatasından epey pişman olmuştu. Peki tarihteki ilk hisse senedi balonu neydi ve nasıl oldu da patladı?

Okumaya devam et “Sir Isaac Newton, Tarihteki İlk Hisse Senedi Balonunda Nasıl Battı?”

Su Hayattır, Hayat Çok Pahalı Olacak!

Su, insan yaşamı için oksijenden sonra en önemli ikinci gereksinimdir. Kanın%83’ü, kemiklerin %22’si, beynin ve kasların %75’i sudur.
Su, temel enerji kaynağıdır ve vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üreterek bize yaşam gücü sağlar. 

Okumaya devam et “Su Hayattır, Hayat Çok Pahalı Olacak!”